Süper Ligde Galatasaray ve Fenerbahçe’den sonra dün akşam da Beşiktaş ilk sınavına Karagümrük deplasmanında çıktı. Beşiktaş, her sene belalısı olan Karagümrük’ü ikinci yarıda oyuna ağırlığını koyarak kazandı.
Herkes doğal olarak Beşiktaş’ın ilk yarıdaki oyununu eleştirebilir ama sezonun ilk haftalarında skoru almak önemlidir. Beşiktaş da bunun için ikinci yarıdaki hamleleriyle maçı kazandı. Beşiktaş’ın ilk yarıda etkisiz olmasında biraz da Karagümrük’ün oyunu geride kabul ederek hatlar arasındaki mesafeleri kısa tutması, bloklar arası kaymaları doğru yapması nedeniyle rakibine ne alan bıraktı ne de pozisyon verdi. Ancak Karagümrük’ün Feghouli ve Ljajic varken bu oyun düzenini 90 dakika sürdürmesi imkansızdı zaten.
Beşiktaş’ın ilk yarıdaki oyununu bu nedenle eleştirmek yerine ikinci yarıda, son dakikaya kadar oyuna asılması, galibiyet için rakibini sahasına kapatmasına ve rakibini kalesine 90 dakika hiç yaklaştırmaması ve şut çektirmemesine de bakmak lazım.
Galatasaray’da ve Fenerbahçe’de olmayan şey Beşiktaş’ta mevcut. Top rakipteyken takım halinde yaptıkları baskı ile hem topsuz oyunda etkililer hem topu kazandıklarında. Aradaki fark oyunun iki yönünde de disiplinliler. Zaten ilk yarının kısır geçmesinde de Muleka’nın kaçırdığı fırsatların da etkisi var. Güneş’in onu ikinci yarıda değiştirerek Rebiç’i oyuna sokması ise tam anlamıyla maçı çeviren hamle oldu. Beşiktaş oyunsal anlamda Fenerbahçe ve Galatasaray’dan daha hazırım dedi.
Beşiktaş adına sadece bu maç değil her maç yaratan ortasaha üçlüsü bana göre Türkiye’de şu an hiçbir takımda yok. Fernandes, Amir ve Salih Uçan üçlüsü geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında birarada oynamalarıyla birlikte hem Beşiktaş’ın galibiyet yüzdesi yükseldi hem de galibiyet serileri geldi.
