Son yıllarda futboldan uzaklaşarak turistik gezilere yönelmeye başladık. Önceleri maç programlarına göre planlar yapardık, artık etkinlik takvimlerine bakarak program yapar hale geldik…
Yaşla ilgisi olsa gerek.
İnsanın eskiye özlemi artıyor.
Ana tarafı Kavala, baba tarafı Rupcuz kökenli ve Istranca doğumlu olup M. Berk Yaltırık’ın Istrancalı Abdülharis Paşa kitabını okuduktan sonra özellikle Balkanlar’a daha sık gider olduk.
Tarihte Rupcuz olarak bilinen bölgede bizimkilere ait izlere rastlamak, Rodoplar’da tüten duman hikâyeleri dinlemek. 1878’de kurulup yaklaşık 30 yıl bağımsız yaşayan Pomak Timroş Cumhuriyeti başkentlerinden Trigrad’ta ezan sesiyle uyanmak.
Trakların ilk yerleşim yerlerinden Perperikon’u Atatürk’ün yaşadığı bölgeleri gezip görmek insanın hayata bakışını değiştiriyor.
Hep bir adım ötesini merak ediyor ve izleri takip ediyorsunuz.
Geçtiğimiz ay Bulgaristan ve Yunanistan’da çeşitli festivaller etkinlikler vardı. Örneğin Bulgaristan’ın Istranca Dağları’ndaki Bolgari Köyü’nde Nestinarstvo (Nestinari) yapıldı. Nestinari çıplak ayakla kor ateş üzerinde yapılan özel bir dans gösterisidir.
Kaşifler tarafından eski Trakya ve Bulgar Şamanizm’inin izleri olarak tanımlanan bu gizemli ritüelin kökleri bu toprakların pagan geçmişi ve Trakyalıların güneş kültüründen kaynaklanmaktadır.
Istranca Dağları halkının köyün refahını ve bereketini arttırmak için asırlardır orijinal haliyle devam ettirdiği ritüel sabah 10-00’da başlar. Davul ve gayda eşliğinde kutsal su kaynağına gidilir, dilek ve temennilerde bulunulur. Dönüşte meydandaki odun kümesi yakılır. Çeşitli gösterilerle devam eden ritüel gün boyu için için yanan közler üzerinde gece yalınayak dans gösterisiyle sona erer.
Bu topraklarda yaşayanların 6000 yıldır devam ettirdiği bir Kukeri geleneği de var. Antik çağlarda Trakya olarak anılan Türkiye, Yunanistan ve Bulgaristan da Trakların yaşamış olduğu bölgelerde kötü ruhları kovmak, bereketli hasat, sağlık, insanlar ve hayvanlara doğurganlık dilekleriyle kutlanan bu geleneğin Kukerlandia adıyla festivali yapılıyor.
Bizde de Koleda veya Bocuk Gecesi adıyla Babaeski’nin Mandıra Beldesiyle, Keşan’ın Çamlıca Köylerinde kutlanmaktadır.
Kaynaklar ve bölgedeki izler Moldova’yı, Gagavuzya’yı işaret ediyor.
Önümüzdeki ay Komrat yollarında yine iz peşinde olacağız.
Amacımız bizimkilerin göç yollarını, yaşadıkları yerleri görmek. Geleneğini kültürünü, mutfağını tanımak. Maçların özeti, tekrarı var ama hayat öyle değil ve ıskalamaya gelmez!...
