Son iki haftadır oynanan futbol ne beni tatmin etti ne de izleyenleri. Ligin ikinci yarısına skor olarak iyi ama futbol olarak son derece kötü bir başlangıç yaptık. Sahnelenen futboldan skor hariç zerre memnun değilim.
Ligin ilk yarısında oynanan oyun ile ikinci yarısında sahnelenen oyun tamamen farklı. Bu böyle devam etmez. Futbolun adaleti yoktur derler bu tecelli ederse bir yıllık planların hepsi çöpe gidebilir.
Ayaklar yere daha sağlam basmalı rakip ciddiye alınmalı aksi takdirde 75.dakikalara kadar saç baş yolmaktan öte gidemeyiz. Bunu bize yaşatmaya da hakkınız yok.
İkinci yarının ilk maçı Beykoz’du. Zor maç olacağı haftalar öncesinden belliydi ve biz buna hazır değildik. Nitekim de galibiyet golleri ikinci yarıda geldi. Aynı durum Bakırköy maçında da yaşandı. Bu maç da bizim için çok zor geçti.
Bu kadar iyi kurulan bir takımın bu kadar ciddiyetsiz davranması ilerisi için ışık saçmıyor bunu da belirteyim.
Silivrispor’un tek rakibi her zamanki gibi yeni kendisidir. Kendi kendini yendiğinde karşısındaki rakibin ismi inanınki hiç önemli değil.
Sezon başında kurulan takım kağıt üzerinde finale kadar gidebilecek bir takımdı, hala aynı görüşteyim. Bu takımın dizginleri çekildiğinde işin ciddiyeti anlatıldığında final oynar.
Saha içinde bir takım oyuncuların işin ciddiyetinden uzak davranışları ilerleyen haftalarda canımızı yakabilir.
Hangi maça çıksak rakibin dizleri titrerken yapılan basit hatalar ve geç gelen goller rakibin direncini arttırıyor.
Futbol ne laubalilik ne de ihmal kesinlikle kaldırmaz. Her ikisinin neticesi puan kaybı olur.
Bu kısa lig maratonunda da hiçbir puan kaybının ilerleyen haftalarda telafisi söz konusu olamaz.
Ayaklar yere basmalı herkes görevinin bilincinde olmalı.
Öyle görünüyor ki çok çabuk havaya girdik.
Rakibe tepeden bakmalar, küçümsemeler, laubali çalımlar, altı pas içinde beceriksizce kaçırılan goller…
Kimse Silivrispor’dan ne üstündür ne de önde.
Kulüp daimidir, bireyler ise geçici.
Forma için savaşanların hak ettiği şampiyonluk bizimle olsun.
Masada benim kellem yok, izahatı ben vermeyeceğim.
Demem o ki Akgün Başkanı yıllardır tanırım çok iyi niyetli biridir, eli açıktır, bonkördür ama hani derler ya Allah Şerrinden korusun aynen öyle.
Kılıcı eline aldığında benden tavsiye ne önünde ne de yanında durun, çok iyi gözlem yapar ve öyle bir keser ki ne attığınız golün ne de yaptığınız asistlerin hatırı kalmaz.
