Kurtuluşunda, kuruluşunda yoktuk ama yükselişine tanıklık ettiğimiz, beraber büyüdüğümüz Cumhuriyetimizin 100. yıl kutlamaları muhteşem oldu.
Katılım ve coşku üst seviyedeydi.
Türk’ün en büyük bayramı kaygıyla değil saygıyla kutlandı.
Silivri’de ilgili yetkililer çok çalışmış, çok iyi bir program hazırlamışlar. Böyle günler için Kıraç ideal seçimdi çok güzel oldu, “Bir kez olsun çevir yüzün bak şu toprağa her gün bir çiçek açıyor diyor merhaba” şarkısıyla inanılmaz bir giriş yaptı. “Umudun yitirip pes etmek olmaz” dedi.
100. Yıl marşıyla müthiş bir final yaptı. İkinci gün okulların programları, öğrencilerin gösterileri “Ey Vatan sil gözyaşlarını yetiştik çünkü biz” dedirtti.
Ve yürüyüş saati 19.23 Duygunun, Gururun, Coşkunun tavan yaptığı anlardı.
Değirmen Durağından, Köylü Pazarına kadar tüm cadde ve sokaklar doldu taştı, her yer kırmızı beyaz tam bir gelincik tarlasıydı.
Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkan halk şarkılar, marşlar eşliğinde tören alanına giderken sergilenen tablo görülmeye değerdi. Meşaleler yandı. Havai fişekler patladı. Canlı heykellerin Kurtuluş Savaşını yansıtan görüntüleri vardı. Karada, denizde tam bir şölen ortamı vardı.
O kadar güzel anlar yaşandı ki “Aşkınla, Coşkunla yaşa var ol Türkiye” sesleri yankılanıyordu.
Geleceğe miras kalacak olan bu kutlamalara halkın ilgisi katkısı muhteşemdi. Milli Eğitim Müdürlüğü hazırladığı programlar ve Gamze hanımla Selahat hocanın güzel sunumlarıyla Cumhuriyetin sesi oldu.
Belediye böyle bir güne Kıraç’ı getirerek büyük iş yaptı.
Duygu yüklü, son derece coşkulu kalabalıkların huzur ve güven ortamında tarihi anlara tanıklık etmesini sağlayan Emniyet Teşkilatı çok başarılıydı.
Kaymakam bey Atatürk’ün sözleriyle “Türk’ün en büyük bayramıdır” bugün kutlu olsun diyerek törenleri taçlandırdı.
Yine Atatürk’ün ifadesiyle memleketini en çok seven işini en iyi yapandır sözünden hareketle 100. yıl coşkusunda çok iyi işler yapan emeği katkısı olan Cumhurun tüm paydaşları her türlü övgüyü tebriki hak etmiştir.
Teşekkür ederiz.
Bu arada söylesem faydası yok söylemesem gönül razı değil durumları da var.
Örneğin spor kulüplerinin resmi bayramlara neden katılmadığını bilen var mı?
He tören alanında ne yürüyüşlerde hiç birinin çelengi bayrağı, flamasını, pankartını göremiyoruz. En büyük kulübümüz bayrak asmayı bile unutmuş.
Bayrak direğindeki flama da ilk kuruluş yıllarından kalma gibiydi.
Törenler kutlamalar iki gün sürdü ardından1 Kasım Silivri’nin kurtuluşuydu ve önceki gün 10 Kasımdı. Memleket yürüdü marşlarla, sirenlerle yer gök inledi spor kulüpleri duymadı mı acaba?
100. yıl kutlamalarında bayrak asmayan, tören alanına giden yoldaki A101 Market çalışanları görmedi mi acaba?