1976 yılında İngiltere dönüşü MİLLİYET gazetesine alınmıştım. Üç büyüklerin kış uykusuna yattığı ve başarısız oldukları yıllardı. Trabzonspor o yıl Türkiye liginde Galatasaray-Fenerbahçe ve Beşiktaş ''tabusunu'' kıran kulüp olmuştu.
Zaten milli takım denince de Trabzonspor'un nerede işe dörtte üçü ay-yıldızlı formaya gidiyordu. Karadeniz ayağa kalkmıştı. Şampiyonluk furyası iki sene sürdü. Türk futbolunda gerçek bir ''Anadolu'' devrimi yapılmıştı.
Kalede Şenol Güneş savunmada Turgay Necatı Kadir orta sahada kaptan Bülent, Bekir, Ali Yavuz’lar, Serdar Bali’ler hücumda Ali Kemal’ler. Ne takımdı o ama? Şimdiki neslin onları izlemesini isterdim.
Trabzonspor 1977 yılından sonra bir 2 yıl daha üst üste şampiyon oldu. Sonra da Avrupa kupa başarıları geldi Liverpool maçı unutulur mu? Daha neler neler.
Trabzonspor 38 yıllık bir aradan sonra 2022’de şampiyonluğu yakaladı.
Trabzonspor'un başında değerli bir hoca Abdullah Avcı var. Türkiye'de beğendiğim hocalar vardır. Başta İlhan Palut gelir. Sonra Çağdaş Atan ardından Arda Turan’ı sayabiliriz.
Okan Buruk’u saymıyorum. O elit bir hoca. Akıcı derecede İtalyanca biliyor. Futbolu da bir başka kafa yapısında düşünüyor. Eksikleri çabuk kapatıyor. Oyunu iyi okuyor. Değişiklik konusunda zaafı vardı. Onu da düzeltti. Şimdi devre arasında bile aksayan yeri onarıyor. Yani ben hocayım diyor. Bu hazırlık devresinde takımı pasta gibi böldü ve sağlam ayırdı. Anlayacağınız dinlenmeyen kalmadı.
Neyse konumuz zaten Okan Buruk değil.
Trabzonspor’un son maçını izledim. İnanın şaşırdım. Bir takımın kalecisi Uğurcan eğer bir maçta 7 tane yüzde yüz pozisyon kurtarıyorsa o takım hangi hazırlığı yaptığı konusunda şüpheye düşersiniz. Ozan’dan sağbek olmaz. Bardhi dışında oyuncu pek yok.
Ama bu sonradan oyuna giren Cihan Çıtak’a bir dikkat edin lütfen. Trabzon’da orta sahaya mutlak bir oyuncu şart. Trabzonspor'un daha eksikleri var. Ama futbolcu ile doldurmakla da takım olunmuyor.
Abdullah Avcı’ya başarılar.
Hoşça kalın…