Ferhan Tezcan

Sergen gelir mi?

Ferhan Tezcan

Türk futbolu bu sezon öncesi birçok dünya yıldızının peşine düştü. Galatasaray ve Fenerbahçe üç sezondur başı çekiyordu. Bunlara Beşiktaş da katılmıştı. Başkan Serdal Adalı nokta vuruşlarıyla transfer yapıyordu. 
Beşiktaş'ın o hantal- maç seçen- istediği zaman oynayan-para bekleyen- parası gecikince topa vurmayan- isteksiz- arzusuz yapısından kurtulmak kolay değildi. Kulüp sanki çöplüğe dönmüş ve zaten bu karışıklığı yaratanlarda hemen köşeyi (yani sokak köşesi) tüymüşlerdi. 
Adalı iyi niyetli bir insandı. İyi bir iş adamıydı. 4 kez kongrelerden eli boş dönmüştü. 
Çek Jurasek- Abraham- Orkun Kökçü ve Demir Ege gibi yıldızları kulübe kattı. Gedson Fernandes'in bonservisi için de Portekizlilerin peşine düşmüştü. Hocası ne derse onu yapıyordu. 
Solkjaer de ona güveniyordu. 
Beşiktaş sezonu biraz geç açtı. Sağbek sorunu çözülmedi. Osayi-Samuel ve Peters kapıdan döndüler. Adalı 'nın hırsı ve inadı kırılmamıştı. Yeni oyuncular kafasının içindeydi. 
Ne olursa olsun bu işleri çözecekti. Ama Shaktar Donezk maçı da yaklaşmıştı. Beşiktaş'ın hazırlık maçlarında aldığı sonuçlar pek umut vaad etmiyordu. 
Nitekim olmadı. Beşiktaş son yıllarda en kötü maçlarından birini oynadı. 
Bir tek Gedson dışında mücadele eden yoktu. 
Bir tek savunma yapan yoktu. Hücum dağınıktı. Çünkü karşıda dersine çalışmış ve genç Brezilyalılarla mücadele eden bir takım vardı. Hocaları Arda Turan'dı.
Olmadı ve Beşiktaş tribünlerde kendisini desteklemeye gelen binlerce kişiyi hüsrana ve hayal kırıklığına uğrattı.
Maç biterken her yıl artık ezberlediğimiz ''Sergen- Sergen'' sözleri stada yayıldı.
Sergen gelir mi? Ya da bir başka deyişle ''Beşiktaş Sergen'e ne zaman kavuşur?”
Ben Sergen'in eğer ihtiyaç duyulursa artık ''Hayır'' diyeceğini sanmıyorum.
Ama bunun için zaman gerekli. Ortamın oluşması lazım. Son noktaların oluşması lazım. Solkjaer'in her şeyiyle teslim olması lazım. Haa bunlar oluşursa Sergen Beşiktaş'a ''Hayır'' demez.
Hoşcakalın
 

Yazarın Diğer Yazıları