Futbol ilginç bir oyundur. 1860’lı yıllarda İskoçya’da başlamış ve günümüzde bütün dünyayı saran bir “mitos” hâline gelmiştir. İngilizler daha sonra bu oyuna sahip çıkmışlar ve ciddi biçimde benimsemişlerdir.
Ama bu ciddi varoluşu sahiplenme duygusuna rağmen İngiltere’nin kazandığı Dünya Kupası sayısı 1’dir. O da 1966’da İngiltere’de. Hem de İngilizlerin sayılmaması gereken golü sayılarak. Almanlar orada yan hakem Tevfik Bahramov’a kurban edilerek.
İşte böyle bir çekişme, böylesine bir kapışma ile her dört senede bir yapılan Dünya Kupaları futbolu en üst seviyelere taşır. Bu taşıma işinde şimdi Türkiye de var. Türk futbolu gün geçtikçe üst seviyelere çıkıyor.
Türkiye’de yetişen gençler ile Avrupa’da yetişen gençler güzel bir karışım oluyorlar. Başta iki güzel örnek var: Juventus’ta oynayan Kenan ve Ankara’da altyapıdan yetişen, Real Madridli Arda Güler.
Bu oyuncuları takip eden yıldızlar, sonra da büyük paralarla transfer edilen dünya starları… Ardından gelen şampiyonluklar. Ancak beni en çok şaşırtan, Galatasaray’ın bu şampiyonluklarına takılan kulplar. Yok algı, yok hakem, yok destek… Bunlar çirkin şeyler. Başarı ile bağdaşmayan iddialar.
Fenerbahçe’yi tebrik etmek lazım. Geçmiş o kadar seneden sonra bir yola girdiler. Bu onlara şampiyonluğu getirebilir. Getirse de sadece tebrik ederiz.
Ama konumuz başka.
Beşiktaş’ta haftalardır bir Rafa Silva sorunu var. Bu sorun bir türlü giderilemiyor. Rafa’nın, Benfica’nın başındaki Mourinho’dan destek aldığı kesin. Menajeri ve Mourinho’nun “gazı” ile oynamamak için elinden geleni yapıyor. Ama olmuyor. Çünkü sözleşmesi var. Beşiktaş bütün yükümlülüklerini yerine getiriyor. Ama adamın bir kere aklına girilmiş ve soğumuş.
Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı iki gün önce bir kez daha konuştu ve şunu dedi:
“15 milyon Euro’yu getiren Rafa’yı alır.”
Aslında o fiyat yükseltme. Yersen? Bu işi Sergen–Rafa Silva çekişmesi hâline getirdiler. Bu da doğru. Ama unuttukları bir şey var. Sergen yurdumun çocuğu. Türk futboluna hizmetler etmiş biri. Gerçek bir Beşiktaşlı.
Sen kimsin? Geldin, para karşılığı hizmet ediyorsun. Çok hoca değiştirdin. Sıkıldın. Ama yolu bu mu? Değil.
Ama o Mourinho yok mu? Türk düşmanı Mourinho. Maalesef ülkeyi karıştırmak için elinden geleni yapıyor. Ama yedirmeyiz. Ne Beşiktaş’ı ne de hocamız Sergen’i.
Böyle biline.
Hoşça kalın.