1976 yılıydı. Londra dönüşü MİLLİYET gazetesinde işe başlamıştım. Gazetem o zamanlar futbolda Türkiye’nin okuduğu bir gazeteydi. Futbol ağırlıklı ama bütün sporların layıkıyla temsil edildiği bir gazete.
O zamanlar Romen Stefan Kovacs dünyanın en önemli teknik direktörlerinden biriydi. Ve Romen milli takımının başındaydı. Romen milli takımı bir Asya turnesi sonrası İstanbul’a gelmiş ve kısa bir süre konaklamıştı. Kovacs o yıllarda Fenerbahçe başkanı Emin Cankurtaran ve MILLIYET gazetesi ile arası çok iyiydi. Bize ayda bir yazı gönderirdi. O geliş sırasında Romen milli takımında Lucescu’da vardı. Henüz çok gençti.
Fenerbahçeliler Lucescu’ya transfer teklif ettiler. Lucescu bu teklifi kibarca reddetti. O zaman çok sıkı bir rejimleri vardı. Çavuşescu Romanya’da kuş uçurmuyordu. Yani öyle futbolcuların ben oraya ya da buraya gidiyorum diye hareket edebilecekleri bir sistem yoktu. Üstelik Lucescu ülkenin en büyük oyuncusuydu.
İşte Lucescu 2000’li yılların başında Galatasaray’ın başına geçti.
İlk maçlarından birisi de UEFA şampiyonu Galatasaray’ın Şampiyonlar ligi şampiyonu Real Madrid ile Monaco’da oynayacağı Süper kupa finaliydi. Müthiş bir maç. Lucescu Galatasaray ile Süper kupaya uzandı.
Ve Romen futbol adamının Türkiye macerası böyle başladı. Galatasaray’ın ardından Beşiktaş başladı. Sonra Mıllı takım ile Lucescu futbol hayatına devam etti.
Lucescu artık 80 yaşında. Şu anda Romen milli takımının başında.
Birkaç gün önce çekilen kurada Romanya Türkiye’nin play-off rakibi oldu.
Türk milli takımı Mart ayında yapılacak Türkiye’deki maçta Romanya karşısına çıkacak. Yani temelleri Lucescu tarafından kurulan Mılli takım kadrosunda birçok oyuncu Lucescu’nın sayesinde kadroya seçildi.
Lucescu Türk futbolunu bizden daha iyi biliyor. Yıllarca Türk milli takımında görev yaptı. Ama kura çekimi sonrası çok akıllı bir konuşma yaptı. Ve dedi ki, ''Türk milli takımı çok güçlü. Belki de Avrupa’nın en iyi takımlarından. Bu takımla işimiz zor. Biz de bir şeyler yapmaya çalışırız''
Lucescu akıllı adam. Bizi tahrik etmedi. Türkiye’de arkadaşı çok. Türk toplumunu ''gaza'' getirmek çok yanlış bir yol olur. O bunu biliyor. Ve ağırdan alıyor. Ama sakın Lucescu’nun bu akıl oyunlarına kanmayalım. Biz işimize bakalım ve hocamız Montella'ya güvenelim.
Hoşça kalın…