Silivrispor camiasında kongre sonrasında homurtular vardı, ancak son günlerde yaşanan gelişmeler artık bu homurtuların açık bir kriz çığlığına dönüştüğünü gösteriyor.
Geçtiğimiz günlerde kulüp ikinci başkanı Sıtkı Alçan’ın istifası, yönetim kademesindeki çatlakların dışa vurumu oldu. Alçan, sadece yönetici değil; altyapıdan yetişmiş, kulübün içinden gelen bir isimdi. Görevinden “ortam uygun değildi” diyerek ayrılması, kulüp içinde yaşanan uyumsuzluğun ve hedefsizliğin en net göstergesi.
MADDİ SORUNLAR HER YERDE
Kulüp uzun süredir maddi sıkıntılarla boğuşuyor. Sponsorluklar yetersiz, tribün gelirleri sınırlı, yerel destek dağınık. Buna rağmen iki oyuncuya ve teknik heyete yapılan yüksek ödemeler, kulislerde adeta dudak uçuklattı.
Sadece bu değil…
Yeni yapılan transferlerin de ciddi maliyetler oluşturduğu konuşuluyor.
Peki, bu maliyetlerin karşılığı sahada alınabilecek mi?
HEDEF BELİRSİZLİĞİ VE ÇOK BAŞLILIK
Sorunun özünde aslında belirgin bir vizyon eksikliği yatıyor. Kulübün kısa, orta ve uzun vadeli bir hedefi görünmüyor.
“Yukarıya oynayalım mı, gençlere mi yöneliyoruz, yoksa eldekiyle günü mü kurtarıyoruz?” Bu soruların cevabı yok. Yönetim içinde çok başlılık söylentileri ise bu belirsizliği daha da derinleştiriyor.
Her kafadan bir sesin çıktığı bir yönetim yapısı, kulübü taşımaz; ağırlaştırır ve yerinde saydırır. Nitekim bu durum sadece A Takımı değil, altyapıları da vurmuş durumda.
Genç takımlarda da ciddi bir istikrarsızlık, teknik ekip eksiklikleri ve motivasyon problemleri dikkat çekiyor.
STAT, ALTYAPI, İMAJ…
Bir diğer büyük sorun ise stat meselesi. Maçlarını nasıl, ne şartlarda oynayacağı bile netleşmemiş bir kulübün istikrar üretmesi mümkün mü? Stat konusu, sadece fiziki değil, aynı zamanda psikolojik ve kurumsal bir ihtiyaçtır. Silivrispor’un bu konuda da net bir vizyona sahip olmaması, profesyonellikten ne kadar uzak olduğunu gösteriyor.
Ve tabii ki kulübün dışa yansıyan imajı...
İç çekişmeler, istifalar, parasal tartışmalar; bunlar bir kulübü sadece içeriden değil, dışarıdan da zayıflatır.
Oyuncular, teknik ekip, yatırımcılar ve taraftarlar bu karmaşanın içinde yönlerini bulamaz hale gelir.
KRİZ KAPIDA DEĞİL, EŞİĞİNDEYİZ
Artık açıkça konuşalım: Silivrispor bir kriz eşiğinde değil, tam da krizin içindedir.
Sorunlar yumağa dönmüş durumda ve çözüm için cesaretli, samimi ve şeffaf bir irade gerekiyor.
Görevde kalan yönetim kurulu üyeleri ya bu krizi fırsata çevirecek bir dönüşüm başlatmalı ya da koltuklar boşaltılarak yeni bir yapılanma başlatılmalıdır.
Silivrispor, bu şehrin değeridir.
Ama değerler, ancak sahip çıkıldıkça yaşar.
Şeffaflık, birlik ve vizyon olmadan bu gemi limana yanaşamaz.
Kalın sağlıcakla…
