Cemil Kenar

Zekâyla His, Çizgiyle Sezgi

Cemil Kenar

Yeni nesil x-y-z kuşakları bilmez ama bizim yaş grubu hatırlar, biziml çocukluğumuzda bir şey yapmak için hareket etmek gerekiyordu!...
Bi zahmet, sana zahmet vs denirdi.
İlk olarak uzaktan kumanda hayatımıza girdiğinde TV açmak, kapamak, kanal değiştirmek için yerinden kalkmaya gerek kalmamış, oturduğumuz yerden kanal kanal gezip ‘oh be ne rahatlıkmış’ denirdi.
Ardından fırın, çamaşır, bulaşık makineleri, kombiler, dolaplar, kapılar kumandayla uzaktan programlamaya başladı. Teknoloji o kadar hızla gelişiyordu ki çevirmeli telefondan tuşlu telefona, ondan dokunmatik telefona, internete derken gelişim yapay zekâya kadar geldi…
Artık elimizde hoşumuza gitmeyen her şeyi silen, engelleyen, istediğimiz her şeyi parmağımızın ucuna getiren uygulamalar genç nesil için digital terapist haline geldi!...

Günümüzde bilgi çok hızlı ama çoğu zaman doğruluğu sorgulanmadan yayılıyor.
Artık uzmanların yerini sosyal medya yorumları, önerileri alıyor. Düşünerek konuşarak hareket eden insandan izleyerek tıklayarak var olan farklı algılarla yönlendirilen adeta programlanmış bireye dönüşüyoruz!...

Bireyin çevresiyle ve uygulamalarla kurduğu ilişki de uyum ve uyumsuzluk arasında digital kıyamete doğru son hızla ilerliyoruz.
Bir hafta internetsiz ortam mı, bir hafta susuz bir ortam mı diye sorulduğunda susuzluğu tercih eden bir nesille karşı karşıyayız!...

Düşünmek bile istemeyiz ama elektrikler birkaç gün kesilse halimiz ne olur acaba?...

Dijitalleşmenin bir çok alanda hayatımızı kolaylaştırdığı doğrudur, ciple, barkotla, şifreyle iş yapmak navigasyonla ulaşım büyük kolaylık, ancak kontrol kimde belli değil!...
Herhangi bir kesinti, sıkıntı, sarsıntı da aradığınız hit bir şeye ulaşılamıyor. Dolayısıyla günlük hayatımızda ne kadar digital ne kadar otomatik ne kadar manuelsiniz?

Yaşam belirtileriniz kullandığınız aletlerin şarj limiti kadar mıdır, yoksa zekâyla his, çizgiyle sezgi odaklı mısınız?
Digital dünyanın içinde kaybolmadan teknolojiyi araç olarak kullanalım ama hızına kapılarak kendi ritmimizi kaybetmemek lazım.
Zira insan kullanmadığı şeyini kaybedermiş!...
 

Yazarın Diğer Yazıları