Son yıllarda sayıları hızla artan İmam Hatip Okulları’nın fiziki şartları devlet okullarından çok daha iyi.
Eğitimde dünyanın en iyi ülkeleriyle aynı düzeyde olduğu söyleniyor.
Müdürlerin, öğretmenlerin büyük çoğunluğu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Lisans Bölümü mezunu, öğrenci sayısı da devlet okullarıyla yarışıyor.
Hedef dindar bir nesil yetiştirmekti ancak gelinen noktada ateist bireylerin nüfusa oranı %2’den %7’ye yükselmiş.
Z Kuşağının %18’i kendilerini %9’u Ateist %9’u Agnostik olarak tanımlıyormuş…
Örneğin Silivri’de bağımlılık nedeni ile Yeşilay Danışmanlık merkezine başvuranların yaşı 12’ye düşmüş…
İstanbul’daki 14 arıtma tesisinden alınan atık su örneklerinin analizinde en yüksek uyuşturucu oranı Silivri’den çıkmış…
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!...
Okulların, öğretmenlerin vizyonları, misyonları tabii ki değerlidir ancak okullarda yabancı dil, matematik, fizik, kimya gibi şeyler öğretilir.
Eğitim evde başlar.
Dürüstlük, sevgi, saygı, temiz olmak yalan söylememek, sorumluluklarını bilmek, çevreyi korumak, eşyalarına değerlerine sahip çıkmak, başkalarının eşyalarına el sürmemek evde öğrenilen şeylerdir.
Dolayısıyla ailelerin farkındalığı birinci önceliklidir.
Polisiye tedbirlerde önemlidir ama Kent Konseyleri, Kültür Sanat Platformları, Komisyonlar, Yardımlaşma ve Dayanışma Dernekleri, Spor Kulüpleri neden var?
Farkındalığı arttıracak geliştirecek projeleri kem üretecek?
Onların da etkisi katkısı gerekmez mi?
Öğrenim çağındaki yaklaşık 60 bin çocuğun yaşadığı yaklaşık 300 bin nüfuslu bir ilçede kolay ulaşılabilir bir kültür sanat. Bir hobi, bir beceri merkezi olmaması rol modelli olabilecek bir şarkıcı, dansçı, balet, balerin, yüzücü, koşucu, atıcı çıkmaması kimin problemi?
Gençlik ve Spor Bayramı haftasında plajda ultimate frizbi ligi turnuvası vardı. Çeşitli üniversitelerden gençlerin kendi imkanlarıyla organize ettiği iki gün süren inanılmaz keyifli bir aktiviteydi.
Bizim belediye bu etkinliğe sadece izin vermiş.
Alanda kurulu çadırda ne bir ilgili yetkili, ne ikram ne de bir koli su vardı!...
Gençler ihtiyaç molası için seyyar kabinlerini bile kendileri tedarik etmişler.
İstediğiniz kadar Mutlu Silivri, Silivri’de Yaşamak Güzel, Silivri Birlikte Güzel deyin bu işler sloganla güzelleşmiyor.
Kendi PİAR’ınız için harcanan afiş, reklam bütçelerinin bir kısmını sosyal sorumluluk alanlarına ayıralım, birlikte güzelleşelim.
Var mısınız?...
